- çeşitlilik
- (-ği)
разноро́дность, разнообра́зие
cemiyetin siyasî teşkilât şekillerinin çeşitliliki — разнообра́зие форм полити́ческой организа́ции о́бщества
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
cemiyetin siyasî teşkilât şekillerinin çeşitliliki — разнообра́зие форм полити́ческой организа́ции о́бщества
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
çeşitlilik — is., ği Çeşidi çok olma durumu, yelpaze, tenevvü, spektrum Onun gülüşünü ve gülüşlerindeki mana çeşitliliğini bilmesi gereken ve bildiğini sandığı üç beş kişiden biri. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
rutin — sf., Fr. routine 1) Alışılagelen, sıradan, sıradanlık, çeşitlilik göstermeyen, alışılagelmiş düzen içinde yapılan Genç olmasına karşın belli bir pişkinliği, yırtılmışlığı, rutini vardı. H. Taner 2) is. Alışkanlıkla elde edilmiş beceri … Çağatay Osmanlı Sözlük
spektrum — is., İng. spectrum Çeşitlilik Onlar nedense spektrumlarını fazlaca geniş tutmada bir sakınca görmüyorlar. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tenevvü — is., esk., Ar. tenevvuˁ Çeşitlilik … Çağatay Osmanlı Sözlük
ürün yelpazesi — is. Üretilen maddelerin, değişik ve yaygın çok çeşitlilik durumu Bu firmanın ürün yelpazesi el, yüz ve baş havluları, bornozlar, plaj ve banyo havlularından oluşuyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelpaze — is. 1) Sallandığında küçük bir hava akımı yapan ve özellikle yüzü serinletmeye yarayan, küçük, katlanabilir, taşınabilir araç Sarayında olduğu gibi başının üzerinde uzun saplı yelpazelerin serinletici nazik havasını istermiş. R. H. Karay 2) sf.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tenevvü' — (A.) [ عﻮﻨﺕ ] çeşitlilik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü